YEŞİL DURSUNBEYİMİZE VE KÖYLERİNE HOŞGELDİNİZ; __________________

,,

5 Kasım 2009 Perşembe

Dursunbey L OKUMU







Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde lokum, şekerleme ve ezme imalatı yapan Şekercioğlu Gıda şirketi, 6 kuşaktır ahi geleneğine göre faaliyetine devam ediyor. Şirketin bugünkü sahibi Mustafa Şekercioğlu, lokum işinde kayıtlara göre 1811 (Rumi 1227) yılından beri olduklarını anlatıyor. O zamanki dedesi Şekerci Hasan efendinin isminin kayıtlarda olduğunu hatırlatan Şekercioğlu, ancak onun öncesine ait bir bilgiye sahip olamadıklarını belirtiyor. Şekercioğlu'nun yaptığı araştırmalara göre, Boşnak kökenli olan aile, yaklaşık 150 yıl önce İstanbul Sarıyer taraflarına geliyor. Balkan Savaşları'nda Bulgarların Çatalca önlerine gelmesinden sonra Bursa'ya oradan da Kemalpaşa'ya Kırmasti Mahallesi'ne göç ediyor ve oradan da Balıkesir Dursunbey'e taşınıyor. Mustafa Şekercioğlu'nun babası Lütfi, dedesi de Çanakkale Gazisi Şekerci Mehmet Usta. 1. Dünya Savaşı'nda seferberlik çıktığında Dursunbey'den dedesiyle birlikte 600 kişinin gittiğini ve Kurtuluş Savaşı sonrasında 6 kişinin geri dönebildiğini ifade eden Şekercioğlu, o zaman dedesinin yanında 4-5 Rum gencinin çıraklık yaptığını hatırlatıyor. Ancak sonra Rumlar, Yunanistan'a gidiyor.

Şekerci Mehmet Usta’nın, soyadı kanunuyla Şekercioğlu soyadını aldığını anlatan lokum ustası, bu mesleğin dededen babaya, babadan kendisine kaldığını, kendisinin de çocuklarına bırakacağını belirtiyor. 1. Dünya Savaşı yıllarında ülkemizde şeker kalmadığını aktaran Şekercioğlu, Rusya'dan getirilen kelle şekerlerin kullanıldığını söylüyor.

Mesleği babasından fazla dedesinden öğrendiğini dile getiren Mustkafa Şekercioğlu, 80-90 derece sıcaklıkta kaynayan şerbetin kıvamına elle bakıldığını kaydediyor. 1965'te Ahilik geleneğiyle dedesinin kendisine "zanaatın verdiğini zamanın padişahı veremez" diyerek el verdiğini ve usta olduğunu ifade eden şekerci ustası, işletmeyi o günden beri kendisinin çalıştırdığını anlatıyor. Lokum, ezme, reçel ve helva gibi ürünler yaptıklarını aktaran tecrübeli lokumcu, "Bizim ürünlerimiz 2-3 ay süre ile tüketilebilir. Amerika'dan getirilen genleri oynanmış glikoz ve früktoz gibi katkı maddeleri kullanmıyoruz. Bazı işletmeler bunları kullanıp şekerin bir yıl dayanmasını istiyor. Dedelerimizden ne gördüysek o şekilde üretim yapıyoruz. Oğullarıma da bu şekilde yapmalarını öğütlüyorum. Üretim yaparken göz kararını bırakıp, dijital ölçüleri belirledim." diyor.

Baba ne kadar işlerin başında olsa da 2 oğlu, pazarlama ve alım satım işlerini takip ediyor. Küçük işletme düzeyinde bulunan Şekercioğlu, sipariş üzerine günlük 100-150 kilogram gibi cüzi bir miktar ürettiklerini belirtiyor. Sipariş isteyen yerler arasında Afyon'da başta Özdilek olmak üzere dinlenme tesisleri, alışveriş merkezleri bulunurken, Mısır Çarşısı'nda bir işletmeye de toptan üretim yaptıklarını aktarıyor.

Lokumu yapmanın yanında yemeyi de sevdiğini dile getiren Şekercioğlu, 6 yıldır şeker hastası olduğunu ve tatlandırıcı kullandığını belirtiyor. Hastalığın lokum ve şeker yemekten değil, yaşlılık ve stresten kaynaklandığına değinen Şekercioğlu, şeker ve lokumların tatlarına bakmaya devam etse de eskisi gibi yiyemediğini ve Almanya'dan getirttiği ilaç kullandığını anlatıyor.

Şekercioğlu'na göre, iyi bir lokumun dişlere yapışmaz ve sıvanmaz. Ne kadar yenilirse yenilsin, geniz yakmaz ve bıkkınlık vermez. Gıda aromaları ve gıda renklendiricileri yerine doğal meyve ve hammaddeleri kullanılır.

Rumların lokumu sahiplenmesine değinen Şekercioğlu, Rumlarda eskiden iyi ustaların olduğunu; ancak Türkler gibi iyi yapamayacaklarını belirtiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dursunbey Belediye Başkanının Çalışmalarından Memnunmusunuz?

YÖNETİCİ MAİL:h.simal25@gmail.com

sitemizi nasıl buldunuz

Devlet Hastanesi Randevu Al

Randevu Telefon : (0266) 662 50 71